THB- 0.9: "DEVRAN YALISINDA ELVİN RÜZGÂRI"


0.9: "DEVRAN YALISINDA ELVİN RÜZGÂRI"

******Oy, yorum(özellikle) unutmayın ama zorlayacak değilim keyfinize kalmış. Sevgiler öpücükler Elvin'den 😘😘❤️❤️

****24 Eylül 2016/ 14.54 tarihinde yayımlanmıştır. 

ACAR DEVRAN'dan

     Elvin'i evine bıraktıktan sonra abimle telefonda konuşmuş, otele geçmiştim. 

      Ne gündü ama. Harley Quinn'im kavgaya girmiş, sopayla çılgınca savaşmıştı. Bu durumda ben Joker oluyordum. 

Tabii onun çok daha yakışıklı versiyonu. 

Yüzümde ondan kalan tebessümle işlerimi halledip, yemeği odamda yemeyi tercih ettim, bilgisayardan da maillerimi gözden geçirdim. 
   
    Yeni bir şey yoktu. Ada'nın mesajı, şirketle ilgili bir dolu mail, kardeşimin özlem dolu emojileri... 

      Hayır Elvin bir de 2 yaş küçük bundan, o niye bana emoji atmıyor anlamıyorum. 

      Kız olacaksın bir de kız! At bir gözlerden kalp fışkıran emoji, bak sana WhatsApp'ı satın almaz mıyım? 

   Biran Actonla Jan Koum'u (Whatsappın Kurucuları) Recep gibi koruma diye takmaz mıyım?

  Benim neden atmadığım ortada. Okulun popüler çocuğuna vermeye çalışan orospulara döndüm. Kız gidiyor, peşinden ben. Pisi pisi diyor bizim aslan kedi kesiliyor. Olacak iş değil. 

    Merakımdan instagrama girip arama kısmına 'elvinduru' yazdım mı? Yazdım. Recep'e bilgilerini aldırtmıştım da... Sosyal medyasıyla da kişisel ilgilenmek düşerdi. 

Bu ney ulan?

Ulan bu ney?

O dekolte mi o? Şşşttt aslanım kalkma dur hemen sakin, sakin ol Lord Acar... Dur iki dakika. Ortalık karışık zaten amına koyayım. 

Yuuuh, kız reenkarnasyonla böyle bir şey olmuş herhalde, önceki hayatında neydin yavrum sen? Cansız manken mi?

Giydirilmeyi unutmuş bir cansız manken mi lan!! Lord Acar sakin... 

Kayalıklarda uzanarak attığı bikinili resime "Keşke ben de orada olsam...." Diye yorum yapan erkek?! Ben de orada olsam. Kayalık fantezisi yapsak aslanım seninle. Bak cinlerim çıktı yine ! Bak! Çıkıyor! Resimlere baktıkça aşağı da inmeye başlıyor o cinler... 

Ve ondan DM mi geldi? 

Tarihi an? Bütün öfkem tuzla buz...

     Her gün o kadar çok mesaj alıyordum ki pek bakmazdım. Kendini öldüreceğini söyleyen manyaklar mı ararsınız, sen yakışıklısın diye kız arkadaşımla kavga ettim inşallah senin de sevdiğin yüzüne bakmaz diyen ergen oğlanlar mı...

      O oğlanları bulup konuşursam kötü şans üstümden kalkar ve Elvinle mutlu olur muyum acaba? Bana daha ılımlı davranır belki. Yok daha neler. Saçmaladım iyice. Elvin ve ılım? Mavi ekran. Kalktı yine benim... Beyin hücrelerim.

      'Merhaba geniş omuzlu davar bey' mi? kahkaha atarken, aklıma gelen fikri uyguladım. 

Anı yaşa. 

İnşallah, anı yaşarken Elvin yüzünden canımdan olmam.

Uyurken küçük hanımın odasında fotoğraf çektiğimi söylemiş miydim? Ya da şarkı söylerken çektiğim resim için de  "o anımızı da korudum." demiş miydim sayın seyirciler? İlkini değil ama ikincisini söylerken önceden de çektiğimin sinyalini vermiştim. Demiştim. 

Bir kenara yazsaydınız yavrumlar.

DM'den anlık bir resim attım uzanırken, üstüm çıplak, ki daha önce görmediği bir şey değil ve altına bir mesaj. 

"Selam büyük göğüslü savaşçı hanım."

Görüldü. Harbiden, bana da mı? 

Bir mesaj daha attım.

"Görüldü atan göğüslerin mi? Resim için kızdıysan... Özlemişsindir diye attım :) " 

Ve... Planıma dönersek? Paylaşalım bakalım...

Elvin DURU'dan...

     Acar'ın attığı resimle Deniz'in gözlerini ellerimle kapatmıştım.

-Ay terbiyesiz, arsız, utanmaz! Üstü çıplak atmış bir de."

-Kızım daha önce görmediğin şey değil ki." Diyen Deniz'in sırıtan yüzüne boş danino kutusunu fırlattım. 

-Sus kız. Atılır mı öyle? Ayıp ayıp." 

-Of iyi tamam be, bak bir ne yazmış?" Derken ikimiz de yazdığını okuduk ve sonuç? 

     Deniz gülme krizine girdi, ben de sinirlendiğim için onu yataktan ittim. Yerdeyken hala gülüyordu bir de. 

-Ya gülmesene, ya gülme Deniz! Bir de arkadaşım olacaksın..." Derken hala mesaj yeri açıktı. Mesaj attım.

       "İkisi de dikkate almadı. Özlenmedin demek ki."

-Ahahahahha...Ya....Öyl..Öyle de kızım sanki senden ayrı bir....ahaha... canlılarmış......gibi bahsetmiş." Yerinden doğrulup attığım mesajımı okudu, tekrar gülüp devrilince kafasına yastık atıp, onu halımın üstünde ölüme terk ettim.

-Ayyy Elvin ne yazmışsın öyle tutayım diyorum yine yok bak... Ahahahahah"  sesler geliyor yastığın altından hala ya!

     Pamuk falan mı tıkasam n'apsam?

     Bir bildirim! Deniz de ayaklanıp ekrana baktı.

Acar Devran seni takip ediyor.

Açın Snoop Dogg 'dan bir OMG! 

Bir bildirim daha!

Acar Devran seni bir fotoğrafta etiketledi.

    Kaynar sular? Kaplıcalar? Kafamdan aşağı şırıl şırıl akmakta...

     Vahşi doğada, Elvin Duru'yu kudurtan bir Acar Devran'ın yaşama şansı yüzdesi= Almanya'dan gelip mikrofonu tükürüğe boğarak beatbox yapan çocuğun yetenek yüzdesi.

      Fotoğrafta tweetyli tuniğimle ve Acar'ın alnıma kadar çıkardığını tahmin ettiğim göz bandımla arka plandayım. Fotoğrafı utanmaz Acar kendisinin o pişkin sırıtan suratını da alarak, ön kamerayla çekmiş. Ve ben, uykumdan aşırı zor uyandığımı bir kez daha kanıtlayarak flaşla bile uykumdayım. Fotoğrafın altında not:

"Uyurken tamamen zararsızdır. Ama tehlike, 10 yıl önceki köpekbalığından daha yakınımda fancarlar 🐟😘" 

Ben seni doğramaz mıyım? Kaynar sularda kaynatıp, kemik suyuna çorba yapmaz mıyım? Ay etiketlemiş ve şimdiden yorumlar...

    "Bu kız kim ya sevgilisi mi çok çirkin şuna bak!!!!"

    "Çok tatlılar da yatmışlar mı bunlar?"

    "Ohaaa! @ bilmemne kanka baksana Acar Devran sevgili yapmış, kız leş!!"

ADFC mı ? Acar Devran Fan Club?

    Asın beni. Ah kızlar. Kızlarımız. Bu adamların yolu yol değil! Anlayalım...

     Ah ben sizi de parçalayacağım. Yellozlara bak sizsiniz leş! Sansar suratlı!

Deniz yerinden kalktı.

-Ne yapacaksın? Bak sakin ol tamam m...."

Bir mesaj daha...

     "Bebeğim cevap vermemeye devam edersen şarkı söylerkenki, özel bir pozunu paylaşacağımı iletmek isterim ;) " 

Hırsla klavyeye bastım.

      "2 hafta sonra yüzümü nah görürsün o zaman. O resmi silmek için 1 dakikan var." 

-Elvin! Elvin! Telefonun çalıyor. Sapık arıyor? " Diyen Deniz telefonumu uzatırken merakla kaşlarını çatmıştı.

-Ver ver Acar... Allahın belası o fotoğrafı sil vallahi seni parçalara ayırırım."

-Ama bebeğim tehditlerini ciddiye almıyorum."

-Sana bu geceki dövüşümü hatırlatırım! 2 hafta sonra gelmiyorum partiye de o zam...."

   Tam bu sırada başka bir mesaj aldım. Kuzenim Mert'ten:

-Elvin , Acar'ı nereden tanıyorsun? Öyle bir fotoğraf çekilecek kadar yakının mı? " ailem dediğimde aklıma gelen iki insandan birinin yazdığı şeyi okuyunca çok ezilmiştim içimde. Sanki onun bana olan güvenini kırmış gibi. Saçmaydı belki ama Mert'in kafasındaki beni bozmasını istemiyordum. Şu hayatta ailem dediğim aynı zamanda soy adını paylaştığım insandı kalbimde... 

-Kendi şirket kuruluşunun partisine gelmemek mi? Tı tı. Bal gibi gelirsin." Acar'ın sesiyle transtan çıktım. Artık sinirden gözlerim dolmuştu.

-Acar, ne yaptığının farkında mısın? O resmi görenlerin hakkımda ne diyeceklerinin değil, amcam öğrenirse beni nasıl üzeceğinin farkında mısın? " sessizliği fırsat bilip devam ettim. "Aramızda olan hiçbir şeyden daha biz bir bok anlamışken, kuzenim Ada hiçbir şey yapmadığımda bile "fahişenin kızı" "sinsi, annesi kılıklı" gibi laflar ediyorken, bunu öğrendiğinde beni annemle yakıştırmasında nasıl yara alacağımın farkında mısın?" Derken soğuk konuşsam da, zıttı sıcaklıkta yaşlar gözlerimden süzülüyordu. Deniz pijamasının koluyla gözlerimi sildi. 

-Elvin... Ben düşünemedim böyle bir şey..."

-Farkındayım. Niye düşünesin ki? Sana "Yine bir kızı altına aldı." Bana "Annesinin izinden gitti." Diyecekler. Bu senin neden umrunda olsun ki? Benim ruh halim seni neden üzsün değil mi? Ruhumla hiçbir işin yok çünkü. İstediğin resmi paylaş. Beni bazen kıskandığını farkettiğim halde, saçma sapan fotoğraflarımı da tüm insanlarla paylaşacaksan paylaş. Paylaş ki, sana güvenmekte hata ettiğimi daha iyi anlayayım."

-Ben öyle düşünmedim. Bak gerçekten eğlencesine yaptım yani öylesineydi. Bu kadar üzüleceğini bilsem yapmazdım. Seni üzmek istemedim Elvin. Kırılmanı..."

-Üzmeyeceğini düşünmek hata olurdu zaten Acar. Diğer resimleri de Ada'ya gönder o ne yapacağını bilir zaten. Tam da... Birbirinize göresiniz. İkiniz de hayal kırıklığı." dedikten sonra adımı söylese de telefonu tamamen kapatmıştım. 

Fotoğrafı silmiş, takibini ise geri çekmemişti. 

İncinmiştim. Şarkı söylerkenki resmimi atsa üzülmez, sadece her zamanki atışmamı yapardım. Ama yatakta o şekilde çekilen bir fotoğraf daha farklıydı. Mert bile sorgulamışsa böyle anlaşılırdı.

   2 hafta sonra beyni yıkanmış bir amcam ve benimle ilgili hayal kırıklığına uğramış kuzenim Mertle bu konuda konuşmak beni üzerdi. Deniz ürkekçe yanıma yaklaştığında bacağına kafamı koyup, cenin pozisyonu aldım.

-Elvin bak..."

-Deniz'im, kardeşim... Şimdi ben uyusam, sen saçımla oynasan? Lütfen güzellik. Boşver tamam mı ?" Tamam, bile demeden saçlarımı okşamaya başladı.

Bu 2 hafta hızlı geçmezdi inşallah.

****
ACAR DEVRAN'dan

    "Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tek...."

90. Aramam...

100...101...110.... Açmıyor işte amına koyayım açmıyor! 

     Anı yaşa! Al yaşadım anı noldu? Ulan bu lafı söyleyen Horatius! Allah senin de belanı...

     Hiç elin gavur şairlerine laf atma aslanım. Sen yaptın bunu.

   Ya ben ne bileyim böyle detaylı düşüneceğini? Kadın 100 düşünür, normal erkek 10, ben olan erkek de 1 yani maksimum.

   Çok kırıldı çok. Anasına girmeseydi konu iyiydi. Ada görmemiştir resmi ama, o kimin umrunda ki? Ben Elvin'i üzdüm.

   İyi bok yedin. Şimdi Eymir gölü kadar ağlamıştır. 

   Sert, çelik gibi durur ama içindeki slime i( yumuşacık, yarı akışkan stres hamuru gibi bir şey) ben  biliyorum. 

Uyku da uyuyamam bu gece. Yat şimdi özürlü sokuk. Yat şimdi.

***

Saat: 09.30

      Evet, kötü biten gecenin ardından güne abdest alarak başladım. Sanırım başıma gelen cenabetlikten geliyordu. Annem haklı mıydı acaba?

      Almadan eve girmezdim ki, bu annemin gece hayatımı bildiği için bir zamanlar sürekli hatırlattığı bir şeydi. Aklıma babamın da annemle dalga geçmesi gelince güldüm. Çok dindar bir insan olduğumu söyleyemezdim. 

   Sonuçta birsürü günah işlemiştim. 

    Kötü işleri ben yapmasam da yaptırmıştım. İçki içmiş, birkaç kere uyuşturucu ve esrar kullanmış, kumar oynamıştım. Evlenmediğim halde seks yapıyordum. 

     Uyuşturucu, esrar ve çok nadir oynama dışında kumarı bırakmış da olsam solumdaki meleğin, hala yaptıklarım için bana kıyak geçeceğini sanmıyordum. 

      Ama temel şeyleri yapıyor, oruç da tutuyordum ki ailemle ramazan ayını geçirip, o sofrada ailemle yemek yemek benim için servetimizden de değerliydi. Ailenin olması gibisi yoktu.

      Beraber yaşıyorduk. Elbette okumak için Amerika'ya gittiğimde, oradan ev almıştım. Ve ailecek daha birçok evimiz, otelimiz vardı kalacak yer olarak ama bu evden başka bir evde ayrı kalmak istemezdik. En azından evlenip kendi düzenimizi kurana kadar. 

   Bir an aklıma, böyle bir aile ortamında büyümediğine, dünkü konuşmadan sonra bir kere daha emin olduğum Elvin geldi. O hak ettiği aile sevgisini almamıştı. Üstelik bu 2 hafta işkence gibi yavaş olacaktı benim için emindim ki. 

   Şükür ki duştan sonra hızlıca uçağa binip, inince gelen arabayla eve girdiğimden kahvaltıya yetişmiştim.

   Kız kardeşim üstüme atlamıştı bile.

***

-Oğlum nerelerdeydin?" Annem. Dürüst biriydim her zaman. Şimdi de olmak delikanlılık kitabından dolayı boynumuzun borcuydu.

-Otelde. Ankara'da."

-Hep tek başına mı? O yüzden mi uzattın?"

-Hayır."

-Kiminleydin? " Diye bu şekilde diyalog devam ederken babam da "Kazık kadar oldu, bırak sorguyu." bakışını atıyordu. 

    Annemin ipinde değildi tabii. Orası ayrı.

-Elvin." Annem şaşırmıştı çünkü bu soruya "Hiç, her zamanki gibi." Derdim. Şuanda ise kafamdaki tek düşüncemi söylemiştim. Normalde isim vermezdim.

     O da söylenmeye başlar, bu söylenmeyi kahve içene kadar devam ettirir; sonra konken partisindeki arkadaşlarının, süslü kızlarını bana anlatırdı. 

      O güzel, edepli, hanım hanımcık dediği kızların hepsiyle yatmıştım. Hiçbiri de hanım hanımcık değildi ama annemin kızlara olan güvenini kırmak istemediğim için, uslu durup(!) onu üzecek gerçeklerle yüzleştirmemiştim. 

     Bırakmıştım ki gargameli görmesin, hep şirinler tek var sansın. Dünya annemin sandığı kadar Müge Anlı ya da Seda Akgül değildi.

-Kız arkadaşın mı oğlum?"

-Anne 30 yaşında abim, ne kız arkadaşı ya ahiretliği falandır." Diyerek kahkaha atan kız kardeşimi atkuyruğundan kavrayıp, sandalyesinde onu dikeltecek kadar, sifon ipi çeker gibi yukarı çektim. 

      Sert çektiğim için çığlık atmış, gözleri dolmuştu. Sulak gibi gözleri mübareğin. İki şaka yap musluklar hazır. Hayır bu benim kardeşim mi bazen emin de olamıyorum. 

    Atkuyruğu ve saç demişken, ne güzeldi Elvin'in saçları be. Şelale gibi, tokayı çekince omuzlara dökülen cinsten... Alacaksın o şelaleyi...

     Hala Deniz'in saçlarını tutup daldığımı farkettim. Masadaki herkes bana bakıyordu. 

     Deniz bile saçlarını unutmuş, elimde dik duran at kuyruğunu umursamadan, burnunu çekip gözlerini kırpıştırarak bana bakıyordu.Saçını bırakıp masadan kalktım. Babaannem lafa girdi:

-İlk defa ağzından bir kız ismi duyuyorum Ada dışında, oğlum. Kimdir bu Elvin?" Tam daha nasıl düzlüğe çıkabilirim diye düşünürken abim lafa bodoslama girdi:

-Recep'e sorduğumda söyledi. Çıtır bir şeymiş. Ciddi mi öyle sürttüğün biri m...." Derken alttan sağlam bir tekme geçirdim. 

      Babaannem ağzı açık bir şekilde sivri zeka Savaş ağabeyime bakarken, ağabeyim kırdığı potu anlamış toplamaya çalışıyordu. 

      Ailecek korkumuz buydu: ağabeyimin bir şeyleri toplamaya çalıştığı an. Çünkü daha da batırır, tutuksuz yargılanacak adamı ipe götürürdü. Ayrıca kimseye eyvallahı yoktu, açıklama yapmaktan, sorgulanmaktan nefret ederdi. Ama babaanneme karşı böyle değildi. 

     Hem bir dakika!

- Çıtır mı dedin sen? Hangi cürretle diyor o bunu?!? Ulan o kazandığı parayı rulo yapar montelerim kim bakıyor benim kızıma lan varya..." Ben böyle devam edecekken babamın dürtmesiyle, ki bu sert bir "Kes" tekmesiydi, kırılan 2. Potu farkettim. 

Karı kız hakkında konuşma, hem de en saygısızından!

-Receple falan görüşmedim. Blöf yaptım, yedin aslanım. Afiyet olsun. Bak.." Derken sırıtan abimi çekemezdim.

    Sahte bir öfkeyle yerimden kalktım. 

    Eğer birileri üstünüze gidiyorsa ve pot kırdıysanız; susarsanız ezilirsiniz ve herkes fikir belirtir, o yüzden en iyisi üste çıkmak.


-Elvin sürttüğüm biri değil. O tanıdığım en saf şey. Ulan bir bok sormayın Elvin hakkında bana, lafım senden dışarı tabii babaanne, hem istemiyor zaten beni.  Öyle kırılgan ki ben bu hayvanlıkla onu havada parçalarım zaten. Ben kimim ki? İsmimin bile etkisi yok üzerinde...Sadece kocaman bir hiçim değil mi.....Acar kim ki ulan sikeyim kim?" Diye yalandan söylene söylene bahçeden eve, oradan odama çıktım. Hizmetliye beni kimsenin rahatsız etmemesini söyledim. 

  Mümkünse 2 haftalık kış uykusuna uyuyayım. 2 hafta görmemek nedir ? Ciğerim dağlandı be güzelim! 

3.Göz

    Acar'ın kaçmak için o şekilde kurtulmaya çalışma numarasını bütün aile biliyordu. Varsındı, Acar için salağa yatsınlardı. Deniz Asu Devran merakıyla kediyi aratmayan bir şekilde konuşmaya başladı:

-Ayyy, kim ki bu Elvin... Benim aklıma biri geliyor, geliyor da..." Dedikodudan hiç haz etmeyen babaannesi, onun lafını keserek konuştu. 

-Acar'ın hayatına saygı göstermeliyiz Asu. Kazık kürek adam oldu artık. Lütfen, onun üzerine gitmeyin. Kendi bize zamanı gelince anlatacaktır. " Böyle dese de kendi de merak etmişti Elvin'i.

   Elvin... İsim o kadar özeldi ki onun için... Zamanında bu ismi koyduğu bebeği hep düşünmüş, etmişti...

-Baba ben gidip bir konuşayım mı bu deliyle?" Diyen abisi gerçekten Acar'ı daha önce hiç böyle düşünceli görmemişti. 

   Acar pek tavsiye almaz, kolay kolay da yanlış yapmazdı. Genelde üzüldüğünüzde, sıkıştığınızda gideceğiniz kişi Acarken, şimdi o sıkışınca kim ona yol gösterirdi ki ?

   Pusulaya kim yol gösterebilirdi? Görünüşe göre Elvin denen kız. Annesi düşünceli ruh halinden çıkıp lafa girdi. 

-Annem haklı. Girmeyelim olaya biz. Kendisi anlatır. Belki o Ada'dan sonra çok düzgün, hanım hanımcık bir kız gelir kim bilir?" Derken dövüşen bir Elvin hayal etmediği kesindi.

Son olarak babası konuştu. Sesi keyifliydi. 

-Ben biraz ağzını arayayım paşanın. Devran yalısında, kahvaltı bitmeden rüzgar estiren, oğlumu böyle düşünceli hallere sokan Elvin kızımız kimmiş bakalım..." 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

THB- 0.1.2: "BU KIZ"

THB- 0.7: "KABUSUN TOZLARI"

Sevgiyle Harmanlanmış Bedenler